Selamün Aleyküm
Hikmet Fevzi Bereket , Burada
Hz. Fâtıma Allah Resûlü’nün “babasının annesi” diye sevdiği en küçük kızıydı. Zira babasına çok düşkün olan Hz. Fâtıma, babasının zor zamanlarında bir anne şefkatiyle yardımına koşmuştu her zaman. Hz. Peygamber’in Kâbe’de müşrikler tarafından üzerine deve işkembesi döküldüğünde üstündeki pislikleri temizleyen, Uhud’da dişi kırıldığında yaktığı hasır parçasının külüyle yüzündeki yaraya bastırıp kanını dindiren o olmuştu. Allah Resûlü de aynı şekilde kızına çok düşkündü. Hz. Âişe, baba kızın birbirine düşkünlüklerini şöyle anlatmıştır: “Resûlullah’a (s.a.s.) tavır, hâl ve davranış bakımından Fâtıma’dan daha fazla benzeyen birini görmedim. Fâtıma onun huzuruna girdiği zaman Resûlullah ayağa kalkar, onun elini tutar, onu öper ve kendi yerine oturturdu. Resûlullah Fâtıma’nın yanına girdiği zaman da o (aynı şekilde) hemen ayağa kalkar, babasının elinden tutar, onu öper ve kendi yerine oturturdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 143, 144) - “BABASININ ANNESİ” HZ. FÂTIMA
Konular:
Ashab-ı kirâm