Bediuzzaman Said Nursi
Bediüzzaman Hazretleri, Gençlik Rehberi'ne yazdığı Önsöz'de Huve Nuklesi nin derin olduğunu, herkesin birden kavrayamayacagini, fakat naturalist (yaratmayı tabiata vererek Allah'i inkâr eden) felsefenin ve inkárciliğin temel taşını parça parça ettiğini, bu yüzden inatçı filozoflar bile hayretler içinde bırakıp, çoklarını imana getirdiğini söylüyor Hem Hüve Nuktesi'nin bir anahtar olması ile misal aleminin açıldığını, misal âlemindeki mânevî seyahatin de bir anahtar olmasıyla âhiretin bir sinemasının aynelyakin yani gözle görür derecode görülmuş olduğunu ifade ediyor
Daha sonra Hüve Nüktesi'nın sonuna eklenecek şu parçayı yazıyor "Gördüm ki, âlem-i misal, nihayetsiz fotoğraflar ve her bir fotoğrat hadsız hadisât-1 dünyeviyeyi aynı zamanda hiç kanştırmayarak alıyor. Binler dünya kadar büyük ve geniş bir sinema-yı uhreviye ve faniyatin fani ve zâil hållenni ve vaziyetlerini ve geçici hayatlarının meyvelerini sermedi temâşâgâhlarda ve cennette saadet- ebediye ashablarna da dünya maceralarını ve eski hâtiratlarını levhalarıyla gözlenne göstermek için pek büyük bir fotoğraf makinası olarak bildim."
Gençlik Rehberinde bulunan Hüve Nüktesi'ni dikkatlice okuyanlar imanlarının kuvvetlendiğini ve "Cenâb-ı Hak nasıl bir anda milyonlarca konuşmalan sesleri duyabilir ve binlerce duaya anında karşılık verebilir?" şeklindeki itirazh sorunun cevabının verildiğini anlayacaklardır.