
Dinimizde insanın her anında sağlık ve afiyet yönünde çaba göstermesi esastır. İnsan sağlığı ancak tüm boyutlarıyla önlem alındığı takdirde korunabilir. Aksi takdirde bedenini temiz tutan bir insan, temiz bir çevre veya temiz su içme imkânı bulamıyorsa sağlığını istenilen şekilde koruyamaz. Gıda ve beslenmesinde temizliğe dikkat ettiği hâlde alkollü içecekler, sigara ve uyuşturucu gibi maddeler kullanıyorsa yine sağlıklı olması mümkün değildir. Bütün bu imkânlara sahip oldukları hâlde, gerilim altında bunalıma düşme gibi daha çok asabi sorunlarla boğuşan insanların da sağlıklı olmaları düşünülemez. Bu yüzdendir ki Peygamberimiz sağlığın muhafazası bağlamında doğru beslenmenin yanı sıra bedensel, çevresel ve ruhsal açılardan birçok tedbirin alınmasını tavsiye etmiş, sağlıklı bireylerden oluşan sağlıklı bir toplum arzulamış ve şöyle demiştir: “Sizden kim huzuru yerinde, bedeni sağlıklı ve günlük yiyeceği de yanında olarak güne başlarsa, sanki bütün dünya nimetleri ona verilmiş gibidir.” (Tirmizî, Zühd, 34)