Zaman zaman Medine’ye geldiği anlaşılan Süleymoğulları’ndan Muâviye b. el-Hakem es-Sülemî (r.a.), yaşadığı bir hatırasını şöyle anlatmaktadır: “Allah Resûlü (s.a.s.) ile namaz kılarken cemaatten biri aksırdı, ben de ‘Yerhamükallah!’ (Allah sana merhamet eylesin!) dedim. İnsanlar bundan rahatsız oldu ve bana ters ters baktılar. Bunu görünce ben, ‘Vay başıma gelenler! Ne oldu, neden öyle bakıyorsunuz?’ dedim. Bunun üzerine onlar, elleriyle dizlerini dövmeye başladılar. Beni susturmaya çalıştıkları için sustum. Nihayet Resûlullah namazını bitirdi. Annem babam uğruna feda olsun, ne ondan önce ne de sonra daha güzel öğreten birini gördüm. Vallahi Resûlullah beni ne azarladı ne bana vurdu ne de hakaret etti. Sadece, ‘Bu namazdır; namaz kılarken konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktır.’ dedi.” (Müslim, Mesâcid, 33)