Son devrin büyük alim ve mutasavvıflarından Ahıskalı
Ali Haydar Efendi (kaddesAllahu sırrahu) başından geçen bir olayı şöyle anlatmış:
“Bir seher vakti uyanıkken aşikare olarak şeytan geldi
ve bana: ‘Sen hangi mezheptensin?’ diye sordu. Ben
de; ‘Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat mezhebindenim’ dedim.
‘Peki mezhebinin hak olduğuna delilin nedir?’ diye sordu.
Ben de: ‘Kuran-ı Kerim’dir’ dedim. O da: ‘Her mezhep
sahibi haklı olduğuna dair Kur’an’ı delil getiriyor.
O halde onların haksız senin haklı olduğun ne malum?’
dedi. Bunun üzerine, ben ona nice ayet ve hadislerle
cevap verdiysem de, bir türlü def olmuyor ve bana karşılık veriyordu. Böylece uzun müddet mücadele devam etti, çok yoruldum, aciz kaldım ve yanımda duran yatağa düştüm, uzandım.
O anda Mevla Teala Hazretleri: ‘Artık onlar sizin
Allah’a iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, muhakkak hi
dayete ermiş olurlar ve eğer yüz çevirirlerse, şüphe yok
ki onlar (Allah’a karşı) büyük bir muhalefet içerisindedirler.
O halde Allah Teala onlara karşı sana yetecektir. Ve
o ziyade işitici, ziyade bilicidir.’ (Bakara/2:137) mealindeki ayeti celileyi hatırıma getirdi.
Ben de hemen yatağımdan doğrulup ona cevap olarak bunu okudum ve dedim ki:
‘Bu ayeti celilede Mevla Teala Hazretleri, Habibine
(s.a.v.) ve Onun ashabına (ra) hitaben buyuruyor ki;
‘Eğer onlar (kendi dinlerini hak bilip, insanları ona davet eden Yahudi, Hıristiyan ve diğer din mensupları) senin ve ashabının inandığı gibi inanırlarsa, muhakkak o zaman hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, ancak onlar Hakk’tan büyük bir ayrılık içindedirler.’
Sonra şeytana dedim ki;
‘İşte bu ayeti celile nazil olduğu zaman; ne Mutezile,
ne Şia, ne Cebriye, ne de Kaderiye gibi batıl mezhepler
mevcuttu.’ Ancak Efendimiz (s.a.v.) ve ashabı (ra)
mevcuttular ve dolayısıyla hak üzere olanlar da ancak
bunlardırlar.
Öyleyse Dünya yıkılıncaya kadar onların inancı gibi
inanıp amelleri gibi amel edenler, Hakk’a tabi olduklarından hidayet üzere olmuş olurlar ki; “Ehli Sünnet ve’l-Cemaat” bunlardır. Efendimiz (sav ve ashabından (ra) sonra onların itikadına aykırı olarak zuhur eden bütün fırkalar ise batıldır. Mevla Teala, Efendimiz (s.a.v.) ve ashabına (ra) hitaben: ‘Eğer onlar sizin inandığınız gibi inanırlarsa muhakkak hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, ancak onlar Hakk’tan büyük bir ayrılık içerisindedirler’
buyuruyor. İşte Şeytana bunları deyince,
defolup gitti.”
kaynak-hilmitunali